reklamı kapat

POPÜLER

Yeni nesil iletişim 3G

 - Güncelleme: 05 Şubat 2009 00:37

Teknolojinin gelişim ivmesinin artmasıyla beraber, uzmanların dahi ‘teknik bilgi yumağının’ tamamına hakim olamadığı bir dünyada yaşamaya başladık. Artık geçmişten bahsederken radyo veya televizyonun sözü edilmiyor. Özellikle internet ve cep telefonunun günlük yaşamda yarattığı değişim öylesine hızlı gerçekleşti ki, bir anda kendimizi kablosuz iletişim ağı içerisinde bulduk. Artık bilgisayardan televizyona, müzik ve eğlence cihazlarından ev eşyalarına kadar neredeyse her ürün birbiriyle iletişim halinde. Kısa zamanda geldiğimiz nokta, birkaç yıl içerisinde doruk noktasına ulaşmaya hazırlanıyor. Mobil iletişimde üçüncü nesile geçiş, basit anlamda daha hızlı ve sürekli veri iletişimiyle henüz uzmanlar arasında tartışılan ‘bulut bilişimi’ açısından da kilit nokta. 3G hakkında teknik detaylara geçmeden önce mobil iletişimin Türkiye’deki gelişimine kısa bir göz atalım. Cep telefonlarında internet bağlantısı ve diğer ülkelerde iletişimi o ülkenin operatörü üzerinden sürdürme anlamına gelen ‘roaming’ hizmetinin kullanılmaya başlamasıyla birlikte aslında teknik bir terim olan GSM, hemen hemen herkes tarafından bilinir hale geldi. Cep telefonlarının öncesinde de uzun zamandır hayatımızda olan kızılötesiyle iki cihazı birbiriyle konuşturmaya başladık. GPRS üzerinden WAP’a oranla hem daha hızlı internet bağlantısına, hem de daha zengin içeriklere kavuştuk. Ardından EDGE geldi. Böylece cep telefonlarından internete bağlanmak EDGE sayesinde ‘kullanılabilir’ bir hıza erişti. Zaman içerisinde bluetooth, kamera, müzik ve internet servisleri; zaten sesli iletişim için sürekli yanımızda taşıdığımız cep telefonlarını salt telefon olmaktan çıkarıp gelişmiş birer mobil iletişim ve eğlence cihazı haline getirdi.

EDGE ARDINDAN
Operatörler geldi, gitti, kabuk değiştirdi. Günün birinde her taraftan ‘3G’ sözünü işitir hale geldik. Her ne kadar her gün bir yenisi çıkan kavram ve teknolojileri takip edebilenlerin sayısı azalsa da, gelişmenin hızı ve yönü kullanılan servislerin arkaplanda nasıl çalıştığıyla ilgilenmek zorunda olmadığımız bir düzeye geldi. Genlerimizden midir bilinmez, teknolojiye en meraklı millet olan biz Türkler, Avrupa ülkelerinin daha hızlı internet ve aklımızın almayacağı servislere birer birer geçmesiyle daha da meraklı bir hale geldik. Sokaktaki insanı pek ilgilendirmese de, geciken üçüncü nesil iletişime geçen sene başarısızlıkla sonuçlanan ihale sebebiyle uzaktan bakmaya devam ettik. Bildiğiniz gibi artık hazırlıklar tamamlandı, yeni ihale sonuçlandı. İlkbaharda yeni nesil şebeke büyük şehirler başta olmak üzere yavaş yavaş tüm Türkiye’ye yayılacak. Şüphesiz bu gecikmenin bazı olumlu sonuçları yok değil. Öncelikle 3G teknolojisi bu süre zarfında daha olgun bir teknoloji haline geldi. Bazı teknik standartlar sağlamlaştırıldı, yüzlerce yeni servis ortaya çıktı. Dolayısıyla ne olduğunu bildiğimiz bir dünyaya girmek üzereyiz. Gecikmenin bizce en büyük faydası ürün çeşitliliği açısından yaşanacak. Zira beklediğimiz süre zarfında oldukça fazla mobil iletişim cihazı, müzik ve eğlence cihazı, bilgisayar üretildi.

MOBİL İLETİŞİM KULLANICILARI

NEDİR PEKİ BU 3G?
Teknik altyapı anlamında üçüncü nesil bağlantılar, aynı anda daha fazla kullanıcının daha hızlı veri iletişimi gerçekleştirmesine olanak tanıyor. Bağlantı ücretlerini düşürüp hızı artırdığından büyük bir hızla gelişimini sürdüren uluslararası ağ, interneti mobil cihazlara getirmesi açısından önem taşıyor. Örneğin, şu an internette müzik dinleyip video izleyebiliyoruz. Veya ister tek başımıza ister başkalarıyla oyun oynayabiliyoruz. Hem sesli, hem de metinsel / görsel anlamda iletişim (Facebook, MSN, Gmail) kurabiliyoruz. Bunlar bant genişliğinin artmasıyla kullanılabilir hale gelen servislerden sadece birkaçı. Dolayısıyla 3G, mobil cihazlar üzerinden daha zengin servislere ulaşmamızı sağlayacak. Sanılanın aksine ‘görüntülü görüşme’ veya ‘video konferans’ üçüncü nesil iletişimin odak noktası değil. Hatta aksine en az kullanılan servislerden biri. İlk başta hayatımıza girecek servisleri hayal edebilmek için son sunulan -sunulacak- mobil iletişim cihazlarına (artık cep telefonu diyemiyoruz) bakmak yeterli. Nokia N97, Apple iPhone 3G, Samsung Omnia, HTC Touch HD, BlackBerry Storm gibi cihazların yapabildiklerini öyle basitçe sıralamak mümkün değil. Mevcut cihazlarla navigasyon hizmetinden yararlanabiliyoruz. 3G ile birlikte internet üzerindeki bir sosyal ağ ile etkileşim kolayca ve daha ucuza sağlanabilecek. Böylece haritada gördüğümüz mekan hakkında kullanıcı yorumları, fotoğraflar görebileceğiz. Yine fotoğraf ve video çektiğimiz anda internet üzerinden paylaşıma açabileceğiz. Bu gibi servisleri teknolojinin eğlence amaçlı -dolayısıyla gereksiz- kullanmak olarak algılayanlar ise, mobil cihazlarından banka şubesine girip havale yaptıklarında 3G ile iç içe olduklarını bilmeyecekler. Yine dizüstü bilgisayar kullanıcıları, mobil iletişim cihazlarını bir köprü olarak kullanarak her an hızlı internete bağlanabilecekler. Sadece bu avantaj bile, internete bağlı bilgisayar başında yapabildiklerimizi mobil olarak istediğimiz an istediğimiz yerde yapmamızı sağlayacak.

TEKNİK OLARAK 3G
Uzun bir süredir 2. Nesil olarak tanımlanan GSM şebekesi üzerinden hizmet alıyoruz. GSM, 900 ve 1800 MHz bandında hizmet veren mobil iletişim platformu. GSM üzerine uygulanan bazı diğer geliştirmelerin 2.5 Nesil olarak anılması sebebiyle EDGE, 2.75 Nesil gibi garip bir ifadeyle tanımlanıyor. GSM şebekesi üzerinden önceleri WAP, sonrasında GPRS üzerinden internete erişen mobil cihazlar EDGE ile teorik olarak veri hızı 473.6 kbit/sn değerine ulaştı. Daha somut bir veri olması açısından, şu an Türkiye’deki büyük şehirlerde mobil veri indirme hızının EDGE ile ortalama 20 kbit/sn olduğunu söyleyebiliriz. Hızdaki kayıp; yoğunluk, altyapının durumu ve aynı anda hizmet alan kişi miktarıyla açıklanabilir. Üçüncü nesil şebeke olarak dünyada yaygın bir şekilde W-CDMA altyapısı kullanılıyor. Farklı terimler olsa da UMTS kavramı W-CDMA kavramıyla aynı anlamda kullanılıyor. Yani ikisi de 3G şebeke altyapısını tanımlıyor. Bant genişliğindeki artış sayesinde 3G, aynı anda hizmet verilebilecek kullanıcıda sayısını artırdığı gibi, veri transfer hızını HSDPA geliştirmesi ile birlikte 14 mbit/sn’ye çıkarıyor. Yine daha anlaşılır bir ifadeyle Türkiye’deki mevcut yoğunluk ve hizmet kalitesi düşünüldüğünde her bir kullanıcının kabaca 200 kbit/sn ile veri indirebileceğini söylemek tutarlı bir tahmin olacaktır. Şüphesiz gerçek verileri kullanmaya başladıkça göreceğiz.

HSDPA İLE 7.2 MBPS
HSDPA teknolojisi, GPRS ile EDGE arasındakine benzer bir ilişkiyle W-CDMA şebekesi üzerinde hızı artıran bir geliştirme. 3. Nesil şebeke kurulumu açısından maliyet anlamında çok büyük bir fark yaratmayan HSDPA teknolojisinin Türkiye’de ilk aşamada sunulması bekleniyor. Piyasada satılan 3G cihazlara baktığımızda iki farklı HSDPA hızıyla karşılaşıyoruz. Bunlardan ilki 3.6 Mbps, diğeri ise 7.2 Mbps. O halde HSDPA hizmeti sunulması halinde en kötü 3.6 Mbps hızında bağlantıya sahip olacağımızı ön görebiliriz. Bu da ev ve iş yerlerimizde kullandığımız 2 Mbps kablo internet bağlantısının yerini rahatlıkla alacağı sonucunu doğuruyor. Aslında altyapı HSPA olarak anılıyor. HSDPA download, yani indirme, HSUPA ise upload yani gönderme odaklı standartlar. Terimlerin açılımı ve tanımları için sözlüğe göz atmayı unutmayın.

ESKİ ve YENİ

3G LİSANSLARI
Geçen sene başarısızlıkla sonuçlanan 3. Nesil Şebeke ihalesi, bir yılın ardından başarıyla sonuçlandı. İhale edilmek üzere hazırlanan dört lisans A, B, C ve D tipi olarak belirlendi. A tipi lisansı 358 milyon euro karşılığında Turkcell kazandı. İhalede isteksiz görünen Vodafone kura ile B tipi lisansı (250 milyon euro), Avea ise C tipi lisansın sahibi oldu (214 milyon euro). Farklı lisans tipleri, farklı frekans aralıklarını belirliyor. A tipi 40 MHz, B tipi 35 MHz, C tipi 30 MHz frekans aralığına sahip. Bunu bant genişliği olarak düşünebilirsiniz. Kabaca, en yüksek frekans aralığına sahip lisans sayesinde aynı anda en fazla kullanıcıya hizmet vermek mümkün olacak.

GÖRÜNTÜLÜ GÖRÜŞME
Üçüncü nesil bağlantıların sunacağı ana özellik olmasa da görüntü paylaşımı oldukça eğlenceli bir servis. 3G cihazların bazılarında ön yüzde ikinci bir kamera bulunuyor. Bu sayede karşıdaki kişiyle görüntülü olarak canlı görüşme yapabiliyorsunuz. Fakat ekrana bakmak zorunda olduğunuzdan, ses varsayılan olarak hoparlöre aktarılır. Dolayısıyla görüntülü görüşmeyi umuma açık yerlerde kulaklıkla yapmak durumunda kalabilirsiniz. Görüntü paylaşımı açısından en eğlenceli özellik bizce karşılıklı video konferans değil karşıdakine bir görüntü izletmektir. Bu mobil cihazınız içerisindeki bir video olabileceği gibi tam konuşma sırasında karşılaştığınız ilginç bir şeyi cihazın arka kamerasıyla canlı olarak izletmek de olabilir.

DÜNYADA 3G
Dünya çapında oldukça fazla sayıda ülke tarafından sunuluyor olmasına rağmen, kapsama alanı dünyanın geneline göre hala oldukça az olan üçüncü nesil bağlantılar, Kuzey Amerika’nın büyük bir bölümünde, Güney Afrika’nın bazı bölgelerinde, Kıbrıs’ta, Ermenistan, İsrail, Singapur, Malezya, Filipinler, Tayvan, Japonya ve Avusturalya’da aktif olarak kullanılıyor. Kullanılan şebekeler büyük oranda UMTS altyapısı üzerinden hizmet veriyor. Avrupa Birliği’ne üye ülkeler arasında uluslararası roaming konusunda herhangi bir problem çıkmaması için, bu ülkeler tarafından en az bir UMTS şebekesine lisans verilmesinin zorunlu olduğu kabul ediliyor. Bu sebeple UMTS çok daha avantajlı bir şekilde dünya geneline yayılan 3G şebekesi haline geldi. Birbiri ardına lisans veren devletler, ücret olarak oldukça farklı rakamlar belirlediler. Lisansları bedelsiz veren Finlandiya gibi ülkeler olduğu gibi, 4-5 milyar dolara ulaşan ülkelerde mevcut. Büyük operatörler 3G şebekesi üzerinden kullanıcılarına gelişmiş servisler sunuyorlar. Zengin e-posta servislerinin yanı sıra popüler sosyal ağlar; Facebook, YouTube, MySpace, Live Messenger gibi platformları cebe getiriyorlar. İnternet üzerinden sesli görüşme sayesinde kullanıcılar ücret ödemeden iletişime geçebiliyor. İnanılmaz bir hızla gelişen dijital müzik platformlarından yararlanmak, mobil TV ve oyunlar da cabası. Vodafone, 3 (Three), AT&T gibi operatörler müşterilerine gelişen internet çerçevesinde bu tarz servisler sunuyorlar. Şüphesiz 3G teknolojisinin getirdiği daha hızlı, daha ucuz internet bağlantısı da, sınırlı ve sınırsız veri tarifelerini doğurdu. Bu tarifelerin ücretleri de ülkeler arasında oldukça farklı. Ülkemizde ne seviyede olacağını merak ediyoruz.

ÜLKELERE GÖRE 3G ABONELERİ

PEKİ YA 3G SONRASI?
Biz henüz 3G şebekesinden yararlanmaya başlamamışken, dünyada 4 ve 4.5 nesil iletişimden bahsedilmeye başladı. Dördüncü nesil şebekelerin en önemli özelliği, bilgisayarlarımızda kullandığımız internet bağlantı hızından daha da hızlı veri iletişimi sunuyor olması. Kuşkusuz 4G kullanmaya başlayana kadar sabit internet bağlantı hızları da artacak. Dördüncü nesil şebeke, 100 Mbit/sn ile 1 Gbit/sn arasında hız sunacak. 4G altyapısı dendiğinde akla LTE geliyor. LTE, Üçüncü Nesil Ortaklık Projesi (3GPP) tarafından geliştirilmekte olan ve 326.4 Mbit/sn teorik indirme hızına sahip bir teknoloji. Bu teknoloji, WiMAX karşısında LTE-Advanced ile (1 Gbit/sn) avantaj sağlamayı amaçlıyor. WiMAX, aslında kablo ve DSL bağlantılarına alternatif olarak geliştirilen kilometrelerce mesafede kablosuz veri iletişim sağlamayı amaçlayan bir teknoloji. 802.16m olarak adlandırılan mobil WiMAX standardı henüz oturmadığından LTE ile çekişmeyi sürdürüyor. Çünkü WiMAX açık standartlar üzerine kurulu olduğundan daha hızlı gelişiyor. LTE ise 3GPP bünyesinde çalışan bilim insanlarının yeteneklerine muhtaç. Yine de WiMAX’in şu an kullanılmaya başlandığı ve LTE’nin ne zaman kullanılmaya başlanacağı belli olmadığından, WiMAX’in bir adım önde olduğunu söyleyebiliriz. Fakat ABI Research tarafından yapılan bir araştırma sonucuna göre, LTE kullanıcılarının sayısı 2015 yılında WiMAX’i geçecek. Gördüğünüz gibi, henüz kesin bir yargıya varmak imkansız.

MİNİ SÖZLÜK

3G
(Third Generation)
Üçüncü nesil mobil iletişim teknolojisi.

4G
(Fourth Generation)
Dördüncü nesil mobil teknolojisi. Diğer GSM standartları gibi hücresel bir ağ sistemi kullanması ve üçüncü nesilde ortaya çıkan kapsama alanı sorunu başta olmak üzere bazı sorunları çözmesi beklenmektedir. Bağlantı hızı cep telefonlarında 100 Mbit/sn, Wi-Fi networklerde 1 Gbit/sn’dir.

3GPP
(The 3rd Generation Partnership Project)
Telekomünikasyon şirketleri arasındaki üçüncü nesil mobil iletişim (3GP) ortaklık projesi. Organizasyon, Aralık 1998’de yapılmış olan işbirliği anlaşmasının sonucunda çalışmaya başlamıştır.

CDMA2000
(Code Division Multiple Access)
2.5N ve 3N teknolojilerini bir arada sunan hibrit mobil iletişim şebekesi.

DOWNLOAD
Veri yükleme (karşı taraftan)

EDGE
(Enhanced Data rates for GSM Evolution)
Mevcut 2N şebeke altyapısında ufak bir geliştirmeyle transfer hızını 236 Kbit/sn seviyesine çıkaran teknoloji.

GSM
(Groupe Special Mobile, Global System for Mobile communications)
Mobil iletişim için küresel sistem. İkinci nesil mobil iletişim şebekesi.

GPRS
(General Packet Radio Service)
Teorik olarak en fazla 144 Kbit/sn transfer hızı sunan veri servisi.

HSCSD
(High Speed Circuit Switched Data)
‘Yüksek Hızlı Şebeke Anahtarlamalı Veri’ anlamına gelmektedir. 2G GSM standardında daha yüksek hızda veri yollamak için geliştirilmiş olup, 43.2 kbps’ye kadar hızlarda veri transferi sağlar.

HSDPA
(High Speed Downlink Packet Access)
İndirme odaklı HSPA atlyapısı. Teorik olarak 14.4 Mbit/sn hızına ulaşabilir.

HSPA
(High Speed Packet Access)
UMTS teknolojisini geliştiren mobil telefon protokoller grubu. HSDPA ve HSUPA teknolojilerini içerir.

HSUPA
(High Speed Uplink Packet Access)
Gönderme odaklı HSPA altyapısı. Teorik olarak 11.5 Mbit/sn hızına ulaşabilir.

LTE
(Long Term Evolution)
3GPP tarafından geliştirilen 4N şebeke altyapısı. 326.4 Mbit/sn indirme, 86.4 Mbit/sn gönderme hızı sunuyor.

NETWORK
Bilgisayar ağı. Bilgisayarların bilgi ve kaynaklarını paylaşabilmeleri için oluşturulan yapı.

UMTS
(Universal Mobile Telecommunications System)
3N mobil iletişim şebeke altyapısı. Alt katman olarak W-CDMA kullanır.

UPLOAD
Veri yükleme (karşı tarafa)

W-CDMA
(Wideband CDMA)
Standartlaşan 3N şebeke altyapısı. Air Interface olarak tanımlanan iletişim katmanı.

Wi-Fi
(Wireles Fidelity)
Kablosuz bağlılık veya kablosuz bağlantı anlamına gelir. Wi-Fi ürünlerin kablosuz bağlantı sağlayabildiğini gösteren bir uyumluluk göstergesidir ve IEEE 802.11a, IEEE 802.11b, IEEE 802.11g ve IEEE 802.11n standartlarına göre belirlenir.

WiMAX
(Worldwide Interoperability for Microwave Access)
Verici antenden yaklaşık 50 km mesafeye kadar bir etki alanı ve 75 Mbps indirme hızı olan bir çeşit kablosuz bağlantı sistemi.

Kaynak: LOG DERGİSİ – Ocak 2009