Düzenlenen özel bir etkinlikle değerlendirilen yerli otomobil ve tedarik sanayii süreciyle ilgili önemli açıklamalara yer verildi.
Taşıt Araçları Tedarik Sanayicileri Derneği (TAYSAD), 2021 yılı için devreye aldığı “Ar-Ge Yetkinlik Gelişim Programı” altındaki ilk etkinliğini Türkiye’nin Otomobil Girişim Grubu TOGG ile gerçekleştirdi. TAYSAD üyelerinin, yakın geleceğin elektrikli araçlar dünyasıyla daha sağlıklı entegrasyonu için hedeflenen çalışmalar kapsamında düzenlenen online etkinlikte, “Küresel ve Türkiye Mobilite Ekosistemi Geleceği” konusu ele alındı. TOGG CEO’su Gürcan Karakaş, Türkiye’de mobilite sisteminin çekirdeğini oluşturmayı istediklerini ve meydana getirdikleri iş ortaklığı altyapısında çoğunlukla TAYSAD üyelerinin yer aldığını belirtti. TAYSAD Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Kemal Yazıcı ise elektrikli araçların artışıyla birlikte tedarik sanayi içerisinde elektrikli ve otonom araçlara özgü parçaların üretiminin, giderek daha önemli hale geleceğini ve dönüşümün kapıda olduğunu işaret etti.
Üst düzey yönetici ve Ar-Ge bölüm yöneticilerinden oluşan 300 kişinin online takip ettiği etkinlikte, yerli otomobil projesinin geldiği nokta ile TAYSAD’ın “Yeni Teknolojiler Yol Haritası” açıklandı. TOGG CEO’su Gürcan Karakaş; “İş ortaklarımızın yüzde 75 oranı TAYSAD üyelerinden oluşan kuruluşlar, yüzde 25 oranında ise yurtdışı kaynaklı kuruluşlarla tedarik altyapımızı sağladık. 2022 sonunda ilk seri üretim aracın banttan inmesiyle başlangıçta yüzde 51 yerlilik oranında olacağız. Bu oranı, 2025’in sonunda yüzde 68’e yükselteceğimize inanıyoruz. Her şeyden önce iki hedefimiz var. Fikri ve sınai mülkiyet hakları tamamen ülkemize ait, küresel bir marka ortaya çıkarmak istiyoruz. Temel bileşenlerinde yeni nesil teknolojinin olması, bir dönüştürmeden ziyade tamamen doğuştan elektrikli ve akıllı bir cihaz olarak tasarlanması, küresel rekabet edebilir olması hedefimiz“.
TAYSAD Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Kemal Yazıcı elektrikli ve otonom araçlara özgü parçalar için somut adımların atılması gerekliliğinin özellikle altını çiziyor. Yazıcı; “Bugün konvansiyonel araçlar için üretilen parçaların toplam üretilen parçalara oranı yüzde 85 seviyelerindeyken bu oran 2030 yılına gelindiğinde yüzde 40-45’e düşecektir. Yani Tedarik Sanayi eğer değişemezse iş kaybedecek ve belki kapanma tehlikesi ile karşı karşıya kalacaktır. Tedarik sanayi olarak, yeni teknolojilere; lisans veya ortaklık yoluyla teknoloji transferi yaparak veya yerli Ar-Ge çalışmalarıyla sahip olabiliriz ve her iki yolu da aynı anda denemeliyiz.