Formula 1; motor sporlarının en üst noktası. Herkesin hayalini süsleyen asfalt makinelerinin milisaniyeler içerisinde mücadele ettiği bir yarış dünyası. Peki dünyanın en popüler motor sporları etkinliği olan Formula 1 gelecekte nasıl görünecek? İşte bunun cevabını alanın aktif ismi McLaren veriyor.
Formula 1’in geleceğinden bahsetmeden kısaca önce geçmişini bilmekte fayda var. Formula 1 yarışlarının kökeni 1920’ler ve 1930’larda yapılan Avrupa Grand Prix yarışlarına kadar dayanıyor. Ancak günümüzde devam eden ana dünya şampiyonası 1950 yılında İngiltere’nin Silverstone pistinde yapılan ilk yarış ile başladı. O günden sonra motor sporlarının zirvesi haline gelen seri, tüm dünya tarafından biliniyor. Uluslararası Motorsporları Federasyonu tarafından “en üst seviye açık tekerlekli tek koltuklu yarış serisi” olarak tanınan Formula 1 Dünya Şampiyonası‘nın 2019 sezonu için gün sayılırken, şampiyona içerisinde aktif olarak yer alan McLaren karşımıza sporun geleceği ve kendi 2050 vizyonuyla çıktı. Burada öncelikle MCLExtreme adı verilen konsept bir araç hazırlayan firma, bu aracın hazırlanmasında Formula 1 fanları dahil birçok uzmandan görüş aldığını açıklıyor. Firma gelecekte fanlar, otomobiller ve pilotlar arasındaki bağı hiç olmadığı kadar güçlü hale getirmek istiyor. Bunun için de sadece otomobiller değil sporun her alanında köklü değişiklikler planlanıyor.
Dünyada en fazla izleyici toplayan motor spor etkinliği Formula 1’in merkezinde elbette nefes kesen yarış araçları yer alıyor. Formula 1 araçları ana şampiyonanın başladığı ilk günden bu yana yol otomobillerinden çok daha farklı görünüyor. Yüksek aerodinamik yapı amaçlanarak hazırlanan araçlar, bu sayede yüksek hıza sorunsuz şekilde çıkabiliyor ve yüksek hızda manevra yapabiliyor. Formula 1 araçlarının merkezinde ise başından beri çok güçlü içten yanmalı motorlar yer alıyor. Motor konusunda yıllar içerisinde sürekli bir değişim geçiren araçlar, günümüzde düşük sesiyle eleştirilen turbo beslemeli V6 motorlardan güç alıyor. Bu yeni motorlarda aynı zamanda frenlerden çıkan ısı enerjisini kullanan özel Enerji Geri Dönüşüm Sistemi (ERS) de bulunuyor. Eskiden 300 km/s hıza yaklaşan Formula 1 araçları, günümüzde 350 km/s hızı çok ama çok kısa sürede görebiliyor. Ortalama hızları da inanılmaz seviyeye gelen araçlar, Mclaren’in 2050 vizyonunda tamamen elektrikli görünüyor. Şu an tamamen elektrikli araçlardan oluşan Formula E serisi bulunuyor. Ancak Mclaren, 2050 yılında Formula 1’in de tamamen elektriğe geçeceğini öngörüyor.
İşte bu yapı üzerine kurulan firmanın gelecek yarış aracı konsepti MCLExtreme, saatte tam 500 km hıza çıkabilecek deniyor. Hali hazırda satın alınabilen Bugatti Chiron, 500 km/s hıza çıkabiliyor ancak buna dayanacak lastik olmadığı için araç 420 km’ye dijital olarak limitlenmiş şekilde geliyor. McLaren ise bu yüksek hıza kendini tamir etme yeteneğine sahip yeni nesil lastikler ile sorunsuz şekilde çıkılabileceğini belirtiyor. Bu lastiklerin asla yol tutuşunu kaybetmeyeceği ve yarış sırasında değişim gerektirmeyeceği söyleniyor. Saatte 500 km/s gibi inanılmaz yüksek hız nedeniyle 2050 Formula 1 araçlarının kokpiti, savaş uçaklarında olduğu gibi kapalı şekilde (Kanopi gibi) karşımıza çıkıyor. Bunun aerodinamik olarak da büyük bir fayda sağlayacağı belirtiliyor. 2050 aracını temel olarak günümüz çizgileriyle oluşturan McLaren, burada şekil değiştiren bir gövde yapısı planlıyor. Aracın bu sayede virajlarda genişleyerek stabiliteyi ve yol tuşunu artıracağı, uzun virajlarda ise olabilecek en dar şekle gelerek sürtünmeyi azaltacağı belirtiliyor.
Geleceğin Formula 1 aracı MCLExtreme, söylediğimiz gibi elektrik üzerine kuruluyor. Peki bu araçlar yarış sırasında nasıl şarj edilecek? McLaren Applied Technologies grubu burada kablosuz şarj sisteminin kullanılacağını belirtiyor. Araçların pit yolunda kablosuz olarak şarj edileceği söyleniyor. Burada takımların kendi stratejilerini uygulayacağı ve pit yolunda yavaş gidenin daha çok şarj, hızlı gidenin ise daha fazla zaman kazanacağı bir yapı hayal ediliyor. Bu plan mücadeleye önemli bir değişken daha katacak gibi duruyor.
Formula 1’in geleceğinde yarışın içerisinde aktif olarak yer alan pilotlar bulunmaya devam ediyor. Firma yarışlardaki pilot yani insan varlığını ortadan kaldırmak istemiyor. Burada hatta pilotların yarış sırasında izleyiciler ile etkileşim kurabileceği bir yapı planlanıyor. Pilotların yarış sırasındaki hisleri araçların dışından görülebilecek deniyor. Örneğin pilotlar kızdığı zaman aracın dışı kırmızı, sakin oldukları zaman ise yeşil ya da sarı olacak bir sistem tasarlanıyor. Pilotların anlık duygularını daha görsel ve etkileyici şekilde dışa aktarmak isteyen McLaren, fanların tepkilerini de pilotlara aktaracak bir gelecek hayal ediyor.
Firma ayrıca yeni dönemde yapay zeka teknolojilerinden de yararlanmak istiyor. McLaren burada hemen akla geldiği gibi araç kontrolünü pilotların elinden almayı düşünmüyor. Yapay zekanın, co-pilot (Yardımcı pilot) olarak görev yapacağı ve detaylı analizler oluşturarak gerçek zamanlı yarış stratejileri oluşturacağı belirtiliyor. Aynı zamanda bu araçların yapay zeka geliştirme konusunda binek otomobiller için bir test merkezi olması da hedefleniyor. Pilotlar ile takım arasında şu an radyo üzerinden iletişim kurulurken, gelecekte bunun da değişeceği görülüyor. McLaren bünyesinde holografik görüntü verebilen kaska sahip özel kıyafetler tasarlıyor. Uzay kıyafeti gibi duran bu yeni nesil pilot tulumları, pilotların bedensel / duygusal verilerini anlık olarak ölçebiliyor ve hem takıma hem de izleyicilere aktarabiliyor.
Yeni dönemde pilot kondisyonlarının da artacağı söyleniyor. Şimdiye nazaran daha yüksek hızda dönülecek virajlarda oluşacak yüksek G kuvvetine pilotların dayanması için, özel eğitimlerin yapılacağı belirtiliyor. Yeni nesil yarış tulumlarının da bu duruma özel tasarlandığı açıklanırken, Formula 1 sürücüleri gelecekte adeta birer savaş uçağı pilotu haline gelecek gibi görünüyor.
Günümüzde birçok heyecan verici, birçok da sıkıcı Formula 1 pisti bulunuyor. McLaren otomobiller ve sürücüler kadar geleceğin pistlerini de hayal ediyor. 2050 yılında tam 500 km/s hıza çıkacak araçlar için özel (Daha uzun) pistlerin tasarlanması gerekiyor. Burada adeta “roolercoster” benzeri pistler hayal eden firma, sporun geleceğini piste gelenleri yarışın içerisine daha çok sokacak etkileyici bir yapıda kurmak istiyor. Yeni pistlerin daha agresif olacağı söylenirken, sürece eskiden olduğu gibi ciddi şekilde eğimli pistlerin de dahil olacağı belirtiliyor. Pistlerin bazı bölümlerini izleme deneyimini artırmak adına camdan koruma bölümleriyle planlayan firma, heyecanı artırmak adına başka planlar da yapıyor. Örneğin yarışın bazı bölümlerinde yapay zeka desteğinin kapatılması ve pilot ile takım iletişiminin sonlandırılması düşünülüyor. Tüm bunlara ek olarak televizyon izleyicileri de unutulmuyor. Yeni eklenen kamera açılarıyla 2050 yılındaki yarışların çok daha etkileyici şekilde izlenebileceği bir gelecek kuruluyor. Burada araçları takip edecek drone’lar dahi düşünülüyor.
Formula 1, 2050 yılında tam 100 yaşında olacak. 100. yılda bu tarz bir dönüşümün yaşanma ihtimali hiç de zor ya da imkansız görünmüyor. Yüksek teknolojinin merkezini oluşturduğu bu spor, gelecek için gerçekten oldukça heyecanlandırıyor. Büyük bir dönüşüme girecek Formula 1 dünyası, diğer motor sporları serilerine de örnek olacak deniyor. Teknolojinin ve insan bedeninin limitlerini sonuna kadar zorlamayı planlayan McLaren, bu konuda öncü olmak istiyor.
<Burası sadece sitede yer alacak;
Bu şimdilik uzak geleceği siz nasıl buldunuz? Böyle fütüristik bir Formula 1 sizce nasıl olurdu? Yorumlarınızı bizimle paylaşmayı unutmayın.