Bilim kurgunun en sevdiği konulardan biri olan zamanda yolculuk pek çok eserde sık sık karşımıza çıkıyor. Peki zaman yolculuğu ne kadar mümkün?
Zamanda yolculuk sadece kurgucuların değil fizikçilerin de üstüne epey kafa yorduğu bir başlık. İki ana başlıkta incelenen zaman yolculuğu geleceğe ve geçmişe yolculuk olarak ayrılıyor. Fizikçilerin bir konuda şüphesi yok. Evet, geleceğe yolculuk mümkün. Einstein yüz yıl önce bunun mümkün olduğunu gösteriyor. Kolombiya Üniversitesi fizik ve matematik profesörü Brian Greene, Einstein’ın geleceğe yolculuk anlatımını basitleştirerek aktarıyor. Bir insanın uzayda ışık hızında yolculuk yapması ve daha sonra Dünya’ya dönmesi durumunda uzayda yolculuk yapan insan için zaman “daha yavaş” akıyor. Dünya’da ise zaman normal seyrinde ilerlediği için, söz konusu uzay turisti Dünya’ya iniş yaptığında aslında geleceğe gelmiş oluyor. Yani zaman yolculuğu yapıyor.
Aynı şekilde eğer gerçekten çok güçlü bir yerçekimi gücünün olduğu bir bölgenin yakınlarındaysanız, örneğin bir kara deliğin ki bir kara deliğin yakınında olmak ister misiniz emin değiliz, zaman göreceli olarak yavaşlıyor. Böylelikle Dünya’ya, normal zaman akışına döndüğünüzde yeniden geleceğe gitmiş oluyorsunuz. Yani evet, geleceğe yolculuk mümkün. Fizikçilerin hemfikir olduğu bu konu tartışmalı bir başlık değil.
Ancak söz konusu geçmişe gitmek olduğunda işte bu noktada işler karışıyor. Zamanda yolculuk bir makineye oturup tarihleri girmekten ibaret değil ne yazık ki. Geçmişe gitmekse geleceğe gitmekten çok daha karmaşık. Bu noktada devreye yine Albert Einstein giriyor. Geçmişe yolculukta kayda değer teorilerin vazgeçilmez parçası uzaydaki solucan delikleri oluyor. Einstein’ın keşfettiği bu kavramı uzay yolculuğu sırasında kullanabileceğiniz “kestirmeler” olarak düşünebilirsiniz. Uzayda bir noktadan diğer noktaya taşıyan bu tünellerin giriş ve çıkışlarınınsa değiştirilebileceği düşünülüyor. Yani solucan delikleri uzayda bulunduğunuz zaman ve mekandan bir başka zaman ve mekana atlamanızı sağlayabilir.
Ancak ne yazık ki solucan deliklerinin gerçek olduğuna dair bir kanıt bulunmuyor. Greene solucan delikleri olsa dahi onların içinden tek parça halinde geçip gidilebileceğinden emin değil. Yani oldukça etkili bir teori ancak ne yazık ki çok fazla belirsizlik içeriyor. Solucan deliklerinin manipülasyonu da buna dahil. Bu sebeple pek çok fizikçi geçmişe yolculuğun çok da mümkün olmadığı görüşünde.
Zamanda yolculuk yakın gelecekte çok olası görünmüyor, ancak bu konsepti sevenlerin izlemediyse mutlaka 2014 yapımı Interstellar’ı izlemesi gerektiğini düşünüyoruz.